Bir dost meclisinde, bir zât -ı muhterem dedi:
-Hacamat öğrendim. Peygamber Efendimizin sünnetini yaşatmak istiyorum.
İçimden geçirdim:
-Bedava mı?
Hayalen dedi:
-Yok.
Yine içimden:
-Taharet taşın var mı evde?
-Hayır.
Dedim içimden haykırarak
-Be herif. Sünneti yaşatmak istiyorsan bedava yap. Sünnet-i Nebevî’den olan taharet taşını kullanıyor musun?
– Yok.
-Be adam. Hz Fahr-i Kâinat, günümüzde deve ile mi seyehat edecekti? Elbette uçakla. O zaman kan değişiminin tek sıhhî yolu hacamat idi. Amenna.
Günümüzde, her deva bunda demek, insafsızlık değil mi? Madem öyle taharet taşı da kullan.
Sünnet-i Nebevînin bir rüknüne canım feda.
Yapacaksan hacamat, para alma. Şânın yürüsün.
Ya da
Taharet taşı da kullan. Anlayayım samimiyetini.