Orta beyin
İşi otomatiğe bağladığında
Dilin zikr ederken
Aklın alış veriş yapabilir.
Bu sevabı alır götürür.
Bunu odaklama çözer.
Bunu nasıl yapmalı?
Bir çözüm.
Her harfde veya harf grubunda
Başka bir İsm – Kuddüs’e odaklanma.
Mesela
İsm – Kebir
Ya. Alim
Ke:Kerim
Bir: Berr
U: Vedud
1. Ce. Cemil
2. Ce. Cebbar
La.latif
Lüh. Hayy
Bir taşla sürü sepet kuş.
Başarılar diliyorum.
Böyle demişti.
Antika sanıyordu.
Bir tıp profesörü. Alanında gayet iyi.
Kitap Osmanlıca. Şu var ki osmanlıca bilmiyor.
Bu alanda cahil.
Tek harf dahi.
Elinde tuttuğu kitap 1913 tarihli. 100 yıllık. Yeni sayılır.
Ama eski sanıyor.
Dedim:
-Abi bu yeni. Bende 6-7 tane var. Tanesi 50-60 tl.
Şaşırdı.
Çizmeyi aşmamak lazım. Yoksa utanırız.
İtibar kaybedebiliriz.
Siyasette de böyle. O da bir ilim ve sanat.
Bana gerekmez.
Alnı secde gören birini bulup oy versem vazifemi yapmış sayarım.
Yanlış karar
Para kaybettirir.
Dinî ilimler de böyle.
Çok kişinin fikri var.
Uzmanını dinlemeli.
Yanlış karar
Ebedi hayatımızı kaybettirebilir.
Not: Edirne’de bulunan Medreset’ül E’tıbba Sultan II. Beyazıd tarafından açıldı. 1488’de. O gün okutulan 37 farklı tıp kitabı, bugün Edirne’de muhafaza altında.
Burasını gidip gördüm. Etkilenmemek mümkün değil.
İnsana bazı yetenekler, Râb’bini bilsin diye verilmiş.
‘Ben görürüm, Râb’bim de görür’, gibi.
Aradaki farkı idrak etmek imkansız.
İmkansız olduğunu ise anlayabiliriz.
İnsan eliyle yapılan en gelişmiş kapı; uçak kapısı.
Açarız
Kaparız.
Yaptığımız açma eylemi ne basit.
Şanı yüce Zât açınca bak o vıcık yumurtadan ne çıkıyor.
Sübhanellah.
Pilot olmak her delikanlının hayalidir. Yüksek maaş, ülkeden ülkeye geziler, cins-i latifler her tarafta, saygınlık.
Bröveyi almak zor iş. İnsanı canından bezdiren eğitimler. Her türlü hava ve acil durumlara göre verilen eğitimi sıfır hata ile geçmen gerekir.
Böylece ispat edersin. Sana güvenip arkada oturan ve hatta hizmet edenlere ihanet etmezsin. Bilgilisin. Görgülüsün.
Allah hepsine kolaylıklar versin.
İnsan, yaşamında bin türlü durumla karşılaşır.
Acılar.
Sevinçler.
Yoksulluk
Yoksunluk
Varlık
Dirlik
Doğum
Ölüm.
Hepsi ile sınanırız.
İman brövesini
Her durumda taşıyabildiğimizi
Fiillerimizle gösterip
O yüce Zât’ın istediği gibi olup
Cennete uçmak.
Allah
Ebed yolculuğumuzda
Brövesini sağdan alanlardan eylesin.
Her anne babanın içinde vardır. Evladıma vitamin versem mi?
Hekimler, bunu iyi bilir. Çok özel bazı hastalıklar dışında vitamin vermek aslında gereksizdir.
Vücutta o kadar az miktarda bulunurlar ki, Seviye tespiti yapmak çok zordur. İlaç olarak alınan vitamin, o kadar çoktur ki, hemen tamamı idrarla atılır.
Zaten bunu herkes bilir; idrar rengimiz değişir.
Sonuç olarak
Hekim, Ebeveyni rahatlatmak için ilacı verir.
Ebeveyn, içini rahat ettirmek için ilacı verir.
Fayda sıfır mıdır? Değil elbet.
Hayat herşeye hayat veriyor.
Sadaka. Hayatta iken verirsen, sana faydası var. Bir koca hurma bahçesini, evladın senin için tasadduk edeceğine, sen sağlığında yarım hurma ver. Bu hadis. Sabit. Gerçek.
Kur’an okuma. Senin için hatimler indirileceğine, bir harf okusa acaba daha mı iyi?
Zira hesap defterin kapandı; sadaka-i cariye hariç elbet.
Bir de ıskat-ı salat var.
Ne sanıyoruz bu dini?
Ak gülüm, ver gülüm.
Berbat bir hastalıktır. Karın ön duvarı yoktur. Bebek, barsaklar dışarıda doğar. Sonrası ciddi bir mücadele. Neler neler. Anlatılmaz, yaşanır.
Bu hastalık, sanatımın izharı.
Bir kısmının, kâinattaki vazifesi kısa sürer. Erkenden biter. Kelebek gibi.
Kelebeklerin ömrü bir gün. Yumurtlar ve biter.
Kelebeği sevmeyen var mı?
Şu kâinattaki parıltısı bir gün de olsa güzel.
En güzel tarafı
Ve hatta
Yaratılış sebebi
Yaradan’a aine olmasından.
Tıp ilerledi, mertlik bozuldu.
Daha doğmadan Gastroşijis teşhis edilir oldu.
Ve tahliye.
Yıllardır Gastroşijis görmüyorum.
Tamam zor hastalık.
Ama
Bir kelebek kadar da mı değeri yok?
1915
Sanki Çanakkale Boğazı’nın yaratılış sebebi.
40 mil uzunluğunda. İyi niyetli gemiler rahat dolaşır. Kötü olanlar, amacı savaş olup pozisyon alanlar, Denizaltılar sıkıntı çekerler. Tek bir hat torpil ( deniz Mayını), tek bir mania ağı girişi tam tıkar.
Girişe çıkışa hakim tepeler.
Burası dünya tarihini değiştirdi. Haritaları bozdu. Rejimleri yıktı.
Benzeri bir muharebe yok. Hem kara hem deniz aynı anda.
Sanki
Milyarlarca yıl önce plan, 1915’e göre çizilmiş.
Ne önce
Ne sonra benzeri bir muharebe olmamış.
Ve olmayacak.
Bir dönem Türk siyasetinde rol oynamış avukat menşeli zat. Emanetçi derlerdi. Süleyman Demirel’in emanetçisi. Güya belli bir süre sonra elindeki iktidarı O’na devredecekti. Onun için zor günlerdi. Sorsalar eminim ki memnun değildi emanetçilikten. Sonra Cumhurbaşkanlığı vekilliği de yaptı. Allah, varsa taksiratını affetsin. Ömrünü uzun, amelini makbul, ağzını dualı etsin.
Bir dostum
ki fabrikası vardı
Ne iş yapıyorsun? dediklerinde;
Emanetçisiyim
Derdi. Memnun idi vazifesinden.
Ne ince mesaj:
Kim verdi?
Kime gidecek?
Vebali var mı?
…
Sanırım
Emanetçiliğin şerefi
tevdii edenle alakalı.
Şükür olsun verdiğine, vereceğine.
Dil paça. Çok sevdiğim bir çorba. Az bulunur. Dilin kemiği olmadığı gibi, temini de güç ve pahalı. Çorbaya harcaması yazık olur.
Beyin salatası. Lokum gibi yersin.
Bonfile. Yağı az. Kıymetli bir et. Az dinlenmişi nefis olur. Mangalda çıtır çıtır. Şöyle terbiye ettikten sonra.
Göz. Balığınkini hüp hüp sömürmesini sevenler var.
Bedenimizde enteresan bir düzen ve intizam var.
Saymakla bitmez.
Hangi köşeye baksan bir alem.
Dil
Beyin
Bonfile
Göz Küresi yatağı.
Buralarda yağ birikmez. Meselâ, dil. Yağlansa felaket. Nefes de alınamaz. Beslenme de sağlanamaz.
Beyin. Yağlanması ve hacim artışı felaket olur.
Bonfile. Böbrek damarlarını, sindirim sistemi kanlanmasını ciddi bozar.
Göz. Uuuu. Perişanlık.
Sadece tesadüfle açıklamak imkansız. Muhal.
Dil paça içerken, üstüne beyin salatası, akşama bonfile, mangalda. Göz değer. Gizli ye Darwin’i.
Bazı durumlar vardır ki
Çok çok nadirdir. Ancak, vûkû bulmaları felaket olur.
Mesela çocuklarda kasık fıtığı boğulması.
Aileleri bilgilendirirken hep ikinci dünya savaşındaki bombalardan bahsederim.
Bu meşhum olay gerçekleşti maalesef.
Bu bombayı yapan, atan ekibin kulakları çınlasın.70 yıl sonra hedefini buldu. Ama yanlış hedef.
Daha büyükleri de var.
Beddua gibi.
Edersen
Dönüp seni vurabilir.
Allah uzak etsin.
1453 yılında kaleme alınmış; gün be gün.
Aklımdaki bir çok soruya cevap oldu.
Fetih çok yoğunluklu bir muharebe olmamış her daim.
Ki belki de tüm savaşlar aynı; tüm fetihler.
Muharebeler esnasında sık sık strateji değişiklikleri olmuş. O iri iki top, kâh oraya, kâh buraya taşınmış.
Pera sırtlarından 72 parça deniz taşıtı kaydırılmış.
Bunlar, ölümüne saldırmamışlar rakip donanmaya. Genelde vur kaç.
Fetih gerçekleştirildiğinde zaten Venedik gemileri, yükleriyle beraber kaçıp gitmişler.
Venedik’li yazar, koyu bir hristiyan. Her nefeste ebedi ‘tanrısı’ ndan dem vurup, onun iradesini belirtiyor. Benim ilgimi çeken şey, ikide bir
Tanrım ve onun annesi ifadesi.
Bu kadar açık bir şirk ve küfür yazısı okumamıştım: Hristiyanlıktan kaynak alan.
Aksini iddia edenler de olduğundan, böyle bir ifade yok olabilir mi diye düşünmedim değil bir zamanlar.
Emaneti Dolandırîrik.
Eskiler öyle der;
Erzurum’lu olan eskiler. Camiden eve, evden camiye.
Hayatı bu minvalde devam eder.
Onlar yaşlı.
Emekli.
Hedef kalmamış.
Beklentisi yok.
Ondan bişey bekleyen de yok.
Aslında hepimiz aynıyız:
Emaneti Dolandırîrik.
Ayağımızı denk alalım.
Aziz kitabımız Kur’an, mânâsı ile mucizedir.
Kağıdı, mürekkebi, sıranlaması vs değil. İlk düşünülmesi gereken mânâ. Diğerleri vardır veya yoktur.
Birde şöyle düşünelim. Mânâ zayıf, şekil kuvvetli.
25. Söz bu konuda inanılmaz. Okumak lazım.
Galiba mesaj anlaşıldı.
Bunu anlamayan zavallılar uydurmuş.
“Kur’an’da gün 365 kez geçer”.
Hemen atla üstüne.
Ben saydım.
415.
Hangi takvime göre acaba?
Mânâ azizim mânâ aslolan.
Cevizin kabuğu mu, içi mi?
Sahi
6666 ayet nereden gelmiş?
Zira sayı daha az; 6236.
Bir uzman söyle der:
İbn-i Abbas 6616,
Nafi, 6217,
Şeybe, 6214,
Mısır âlimleri 6226,
Zemahşeri,
İbn-i Huzeyme,
Şeyhulislam İbn-i Kemal
Bediüzzaman Said Nursi ittifaken 6666
Bu gün elimizde olan ve dünyanın her tarafında bulunan Mushafların nizamı, Küfî ekolü alimlerinin Hz. Ali’den rivayetle peygamberimiz(a.s.m)’e dayandırdıkları bir tertiptir. Bu Kur’an’daki mevcut ayet sayısı, 6236’dır.
Emekli Maaşı için son yedi yılın ortalaması alınır.
Daha evvelini görmeden gelir devlet. Bidayette asgarî ücret olsa da fark etmez. Devlet eskileri siliverir. İlahî bir sıfat.
Oysa yaşamımızın tamamının ötelerde değerlendirilmesi söz konusu. Vaktaki hacc gibi bir olay vuku bulmaya.
Veya
Daha evvel gayr – i muslim olup da tazelenme olmaya.
O takdirde
Milad değişir.
Annesinden yeni doğmuş gibi olursun.
Üstelik
O yüce
Zât Settarül Uyubdur.
Eskiler bitamamiha silinecektir. Silindiği bile silinecektir.
Doğuştan veya sonradan
Eğer bir iddian var ise
Ki burada konu Allah’a imandır
O noktadan itibaren ispatlaman gerekir.
Yorgan ne güzeldir. Hele kışın. Sobalı bir ev. Yatmadan kestaneni yemişsin; odada yanık bir koku. Hoş.
Validenin ürettiği o güzel el işi yorgan. Her noktası sevgi dolu.
Hele birde
Annen örtmüşse üstünü. Şöyle köşeleri kapatarak; omuzunu.
Sevgisini enjekte etmiştir.
Örtmüştür. Kötülüklerden ırak etmiştir.
Ah o yorgan.
Cenneti de örter.
Kalkamazsan o ilahi çağrıya
Kapatıverir kapısını.
JFK’s Assassin
Bebeğin hüzünlü bakışına dikkat.
Renklere dikkat. Sanırım Amerikan geleceğini temsil ediyor o iki kızçe.
Avucunuzun içinde ne kadar zararsız.
Kafatasında ise ölümcül öpücük.
Minicik bir mermi çekirdeği, Amerikan toplumunu nasıl da derinden etkiledi. Dün ki sıradan bir filmde yan konu olarak işlenmiş. Beni de etkiledi.
Etkisini görecek kadar eski değilim.
Uzaya gönderilen ve geriye dönebilen ilk araç.
Dönemeyen bi dolu araç dönüp duruyor; çöp oldular, önemsiz.
Rusların Sputnik başarısı. Uzaya gönderilen bir mermi çekirdeği. Amerikan toplumunu derinden etkilemiş. Tam da bu haber verildiğinde amerikada olan birinden dinledim. Aynı suikast etkisi yapmış.
Elinize aldığınız her teknoda bu olayın etkisi var.
Bu meşhum olay da Amerikan toplumunu derinden etkiledi.
Yuvaya gönderilen koca bir mermi.
Kutsallar‘ında dokunuldu.
Birinin Kutsal’ına dokunursan
Etkisi büyük olacaktır.
Yaşadık. Yaşıyoruz. Yaşayacağız.
Faninin Kutsal’ı.
Ya Yaradan’ınkine dokunursak?
Ağzıma pelesenk oldu; limbik sistem.
Düşünmeden yaptığımız işlerin
Hep alıştığımız gibi olmasını sağlar.
İttiba-ı sünnetin gayesi derhatır eylemek.
Kötü olan şu ki limbik sistemimiz bu işe engel. Otomatiğe bağlanmış bir eylemin sevabı ne kadar olabilir?
Tam da alışmış idik; kalem otomatik yazıyordu; 2013. Ara beynimiz, limbik sistemimiz işi ele almıştı; talamus.
Bıraktı gitti.
İyiliklerle, acı tatlı hatıralar ile artık hafızamızda.
Lutfedersen Yüce Râb, cennette de bitamamiha, bikemaliha göreceğiz.
Ayakkabılar da seneye benziyor. Tam alıştığımızda eski damgasını yer. Kaybolur gider.
Her yeni yıl
Dostlara hediyem olur.
Bu yıl bu oldu.
Senaryo yazmak gibi.
Herbir resim birini temsil ediyor.
Dostların hediyesini anlaması için bir onlara yardım etmem getekti.
Olsun
Beğendiler ya.
Mutlu yıllar dostlarım.
Jack Lemmon ve Shirley Maclaine, 1960, the Apartment.
Güzel bir senaryo. Uzun süredir siyah beyaz film seyretmemiştim.
‘Evli biriyle birlikteyseniz, rimel kullanmamalısınız‘.
Etkileyici cümle.
Çeşitli dersler çıkarılabilir.
Meşru da olsa, sonucu baştan belli olur bazı işlerimizin.
Bakar kör olmamak lazım.
Ruhumdan Damlalar 